Kurumuş yapraklara değiyor ayağım
Sökülmüş kilimler onarıyorum, annemin elleri değmiş
Fotoğraflar çerçeveletiyorum
Uğuldayan orman kitaplar
Kendimi bir sinek kanadı gibi çekiyorum çorbanızdan
Yıkık evleri seyrediyorum, mevsim dönüyor
Bir ok sırtımda geceyi deliyor
Yanağımdaki gamze ağlama çukuru
Durup dururken susamlı çöreğe hevesleniyorum
Yağmurlar bekliyorum artık
Buğuya camın ardını çizmek istiyorum
Tek kişilik odalarımdan gülüş geçmiyor
Bir ağaç yaslanıyor sırtıma
Bir kuru gül tutuyor elimi
Sonra mürekkebim dilimi okşuyor
Uzun yürüyüşler keçi sürüleri yoldaş
Akşam bir sarhoş, iniyor sokağıma
Hırıltılı birşeyler söylüyor
Duymazdan gelinir böyle sesler
Kalbim nasıl hır gür geç kaldıklarımla
Kadehimde ertelenmiş yutkunma
Geçmiyor orada işte tam da boğazım düğüm
Yokluğunu çektiğim her şeyle ağrıdım
Bağırmadıkça paslandı dilim
Gelip konsaydı keşke ağzıma serçeler
Ben en çok pelikan oldum
Boynumda lekeler
Cam bardaklarım çatladı içimde
İçim eskiyi vurup duran çan
Ayfer Karakaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder