31 Aralık 2018 Pazartesi

Bir Ağaç Yaslanıyor Sırtıma

Kurumuş yapraklara değiyor ayağım
Sökülmüş kilimler onarıyorum, annemin elleri değmiş
Fotoğraflar çerçeveletiyorum
Uğuldayan orman kitaplar
Kendimi bir sinek kanadı gibi çekiyorum çorbanızdan

Yıkık evleri seyrediyorum, mevsim dönüyor
Bir ok sırtımda geceyi deliyor
Yanağımdaki gamze ağlama çukuru
Durup dururken susamlı çöreğe hevesleniyorum
Yağmurlar bekliyorum artık
Buğuya camın ardını çizmek istiyorum
Tek kişilik odalarımdan gülüş geçmiyor

Bir ağaç yaslanıyor sırtıma
Bir kuru gül tutuyor elimi
Sonra mürekkebim dilimi okşuyor
Uzun yürüyüşler keçi sürüleri yoldaş
Akşam bir sarhoş, iniyor sokağıma
Hırıltılı birşeyler söylüyor
Duymazdan gelinir böyle sesler
Kalbim nasıl hır gür geç kaldıklarımla
Kadehimde ertelenmiş yutkunma
Geçmiyor orada işte tam da boğazım düğüm

Yokluğunu çektiğim her şeyle ağrıdım
Bağırmadıkça paslandı dilim
Gelip konsaydı keşke ağzıma serçeler
Ben en çok pelikan oldum
Boynumda lekeler
Cam bardaklarım çatladı içimde
İçim eskiyi vurup duran çan

Ayfer Karakaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Her Şeye Yeniden Başlamak Mümkün Mü?

arzın merkezinden başlayarak senin merkezinden, ilk öptüğümden nefes suyundan ağaçların ayaklandığı yerden konuşurken uzayan boşluklarda...