73.
Yenibosna - Taksim.
Akşamüstü.
Herkes mi sözleşmiş olarak bu otobüse binmiş bilmiyorum ama burada nefes
almak gerçekten bir solunum cihazı gerektiriyor. Tekerli tabutu içten kuşatmış
ordu oldukça kalabalık. Hepimiz hazırolda gidiyoruz. Otobüsteki ekranda
rahatsız edici içerikler oynatılıyor. Alt geçitte, iki yana dizilmiş bisikletçi
dükkanları içindeki duraklar, Pertevniyal Lisesi'nin gurur tablosu, tramvay
yolu falan filan derken Aksaray'ı geçiyoruz. Hemen sol çaprazımda duran iki
lavuk, son yıllarda artan Arap popülasyonu üzerine konuşuyorlar. Mesele artık
her dükkan tabelasına Arapça eklemeler yapılması üzerine geliyor. Çocukların
teki “sevaba giriyoruz,” diyor, “düşünsene burada savaş çıkmış ve Yunanistan'a
gitmişiz. Türkçe tabelalar görmek istersin değil mi? Hayatımızı kolaylaştırmaz
mı?” Ömrü hayatımda duyduğum en idiotça analojiyi yapan çocuğu tebrik edesim
geliyor. “Afedersin,” diye lafa giriyorum. "Fikirlerinden bayağı etkilendim.
Yıllarca birlikte yaşadığımız milyonlarca Kürt için de tabelalar bir gün
yapılır umarım."
"O ikisi aynı şey değil,” diyor işgüzar pezevenk. Sonra bana, Kürtçe'nin, 60'lı yılların sonunda CIA eliyle vatanımızı bölmek için tamamiyle uydurulmuş sahte yapay bir dil olduğundan bahsediyor. Konuyu teröre getiriyor. "Araplar devlete kurşun sıkmıyor," diyor. Ve Haseki Durağı'nda inerlerken, saygıdeğer dilbilimcimiz bana kızıyor. "Biraz oku araştır arkadaşım, her duyduğuna inanma," diyor.
"O ikisi aynı şey değil,” diyor işgüzar pezevenk. Sonra bana, Kürtçe'nin, 60'lı yılların sonunda CIA eliyle vatanımızı bölmek için tamamiyle uydurulmuş sahte yapay bir dil olduğundan bahsediyor. Konuyu teröre getiriyor. "Araplar devlete kurşun sıkmıyor," diyor. Ve Haseki Durağı'nda inerlerken, saygıdeğer dilbilimcimiz bana kızıyor. "Biraz oku araştır arkadaşım, her duyduğuna inanma," diyor.
"Yoksa senin gibi zayıf gençleri kandırıp kullanırlar," diyor.
Otobüsten iniyorlar. Arkalarından bakıyorum.
Otobüsten iniyorlar. Arkalarından bakıyorum.
Durağın arkasındaki büfede tavuk döner hâlâ 5 lira.
Volkan Yalçın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder