7 Şubat 2019 Perşembe

Ağlayan Bir Davut

I.

bir izmaritin
suya direnişinde ara beni
nasıl sönüyor hayat, işte görüyorsun
işte biliyorsun marifetim
el yordamım, zikrim.
imtihanlarla dolu
ceviz kabuğunda
bir karganın kırmasını bekliyorsun

II.

bütün hislerinle bugün
raydan çıkabilir tren
ölebiliriz işbirliğiyle
okumayı yarıda kestiğin kitaplar
arkandan ağlayacak
ya kökünden kestiğin bileklerin
yahut tenhada kesilmiş paçavra biletlerle
anmayı öğret, dil çıkarmayı çocuğa
bir çöpün kabiliyet çehresinin
durağanlığa
ve 65'lik memurun monotonluğuna
ekmeğini böl onun
savaşını gör
çölünde yıkan
yahut bir çatının eğrisinde düz durmayı,
öğretebilirsin.
ben ki ateşim, su severim dört mevsim
beni bu serinlikte ara.

III.

taşlık yollarda centilmensin
üstünde ne rop var, ayağında terlik
baba olmayı taksim edemeyen
bir kız babası gibi
bütün kadınları koparıyorsun
kasların hüzünlü kumpanyaların
yavrusuyken
bütün kadınları incitiyorsun

asfalta bastığında ayağın
karizmatiksin
asfaltı kesersem ayağından
sanıma terzi derler bilirim
ama ben bu hayatın hep sönen izmariti
ama elim titriyor son kalemi çekerken
yazılı kanunların
atmosferi kurtaramadığı çağda
kurtul ve amin

ben ki doğruyum, ağlayan bir davut
beni bu davutlarda ara.

Furkan Gülnar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Her Şeye Yeniden Başlamak Mümkün Mü?

arzın merkezinden başlayarak senin merkezinden, ilk öptüğümden nefes suyundan ağaçların ayaklandığı yerden konuşurken uzayan boşluklarda...