dudakların tel tel yolunuyorsa eğer
ankara’da yıllar sabah akşam buzlanıyorsa demek ki,
ankara’da abdestler buzlanıyor ankara’da
rakılara buz konmuyorsa artık, elmacık kemiklerin çatlıyorsa
sabah artık kalkılamayacak bir şeyse geniş göğün altından
ankara'da yollar geviş getiriyorsa beni ankara'da ciddi bir karardan ibaretse zaman
ellerimde kendi çaresizliğimin bir çaresi gibi tuttuğum
bu eller artık uzak bir yerden bana elveda diyorsa, işte tam oramdan
dişlerini bana geçirmiş bir yırtıcıdır
hırıltılar duyulur her pazartesi gün ışırken ankara’da
ayrılığa hükmü geçmeyen bu devletten de ötedeyse ferman
memurların içkisinde artık bir anason buğusuyumdur ben
o zaman
hükmüm yoktur ayrılığa
yıllar
yollara girdiğinde
o
zaman.
Onur Tuğrul Karabıçak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder