5 Mart 2019 Salı

Ellerine Bir Günü Bırakıp Giderken

Kalabalık caddelerde nazlanan telaşlı mesafeler, neyse ki kırılmış aşıkları barıştırmaya alışıktı.
Penceresinin mezarlığında karanfil ağırlayan her yüz, uzak türkülerde kararan bir gündüze karşılıktı.
Parçalanmış tüm resimler, şehrin damarlarına ılık bir rüzgâr gibi usulca sokuluyor,
Kokusunun gelgeçliğine hayıflanan gün, kirli pencerelerle oynaşan gölgelere karşılıktı.
Kulaklarına ıslık çalınmış yamalı bir gölle eski, buruk bir şarkıyı doyasıya konuştum,
Son yaz, ilk yağmur, ıslak ay ışığı, verandaya devrili bitip tükenmez bir enkaza karşılıktı.
İçlenmiş gül ağacının toprağına gömülen rüya, dallarında kırılan titrek mum ışığı ve ses,
Kirli öğle fincanlarında çürüyen çay, ıssız balkonlarda susup kederlenmeye karşılıktı.
Gölgesini kaygıyla gezdiren bir yürüyüş buldum, sararmış manzaraların dayanılmaz boşluğunda,
Ölmeye hazırlanan her yaprak, yollara uzanıp giden bir baharla el ele tutuşmaya karşılıktı.
Gittikçe seyrekleşen şu terk edilmiş gelgit, denizi her saat başı yeni bir uykuyla heceliyor,
Kendini mesafelerle deneyen giz, ince bir sitemle onarılmış bütün özlemlere karşılıktı.
Dünyayı hazmedemiyorum, kırlangıç sürülerinde kanatların göğe yükselişi, ılık kavaklık,
Bakışında gizlenen yaşlı orman, hüznün tablosuna ömür fısıldayan adımlarına karşılıktı.
Sözünü hiç konuşmayacak bir dudağa bağışlamış bu yaralı mevsimi sev, içlenerek büyü,
Başını okşadığımız yüreği ağrılı çocuklar, teni ıskalayan kar tanelerinin yalnızlığına karşılıktı.
Sonrası adımız daha bir kalabalık, zamanın bulanıklaştırdığı belirsiz kaygı, büyük aldanış,
Alelacele kurduğumuz bu dar konuşma, kendini durmadan yenileyen sonsuz bir uçuruma karşılıktı.
Uğur Demirkol

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Her Şeye Yeniden Başlamak Mümkün Mü?

arzın merkezinden başlayarak senin merkezinden, ilk öptüğümden nefes suyundan ağaçların ayaklandığı yerden konuşurken uzayan boşluklarda...